Eğer bir pırlanta yüzük alacaksanız ve muhtemelen daha önce hiç pırlanta almadıysanız, bu sizin için çok kafa karıştırıcı olabilir. İşte size, pırlanta almadan önce bilmeniz gereken 9 püf noktası:
#1: Ödün Verirken Dikkatli Olun
Pırlantaların pahalı oldukları bir sır değil. Buna rağmen ilk defa pırlanta alacak olanlar fiyatları genellikle umduklarından daha pahalı bulurlar. Dolayısıyla, bir pırlanta almadan önce, finansal durumunuzu gözden geçirerek bir bütçe belirleyin. Daha sonra belirlediğiniz bu bütçe ile neler alabileceğinizi görmek için, pırlanta fiyatlarına bakın.
Göreceğiniz fiyatlar sizi şaşırtırsa, hayallerinizdeki pırlantadan ödün vermeyi düşünebilirsiniz.
Ancak ödün vermek, kelepir bir pırlanta satın almanız gerektiği anlamına gelmez. Aslında, pırlantada hiçbir zaman iyi bir pazarlık yoktur. Uygun indirimler olabilir ancak bir pırlantanın fiyatı diğerlerinden düşükse, bunun mutlaka başka bir sebebi vardır.
Benzer ağırlıktaki diğer pırlantalara nazaran, “iyi pazarlık” gibi görünen bir pırlanta satın almak yerine daha düşük karat seçerseniz, daha iyi bir pırlanta elde edersiniz.
Kaliteden ziyade taş boyutundan biraz ödün verirseniz, hayallerinizin pırlantasına yine sahip olabilirsiniz.
#2: Cevherinden Çıkartılmış Bir Pırlantayı Satın Almadan Önce, Alternatiflerini Dikkate Alın
Kusursuz nişan yüzüğü taşlarının yapıldığı, cevherinden çıkartılan pırlantaların pek çok alternatifi vardır. Örneğin laboratuvar yapımı pırlantalar gittikçe daha popüler olmaktadır. Bunlar, hem pırlantalarla aynı güzelliğe ve dayanıklılığa sahiptir hem de cevherinden çıkartılmış pırlantalardan yaklaşık %30 daha ucuzdur.
Kusursuz nişan yüzüğü taşlarının yapıldığı, cevherinden çıkartılan pırlantaların pek çok alternatifi vardır. Örneğin laboratuvar yapımı pırlantalar gittikçe daha popüler olmaktadır. Bunlar, hem pırlantalarla aynı güzelliğe ve dayanıklılığa sahiptir hem de cevherinden çıkartılmış pırlantalardan yaklaşık %30 daha ucuzdur.
#3: Bir Pırlanta Almanın Olmazsa Olmazı, Kesim Kalitesidir
Bir elmas (pırlanta), Gemological Institute of America (GIA- Amerika Gemoloji Enstitüsü) veya American Gem Society (AGS- Amerika Mücevher Topluluğu) gibi saygın laboratuvarlardan alınan bir derecelendirme raporuyla birlikte gelmelidir. Bu raporda, çok fazla detay olur ama bir taşın kalitesine ulaşabilmenin en kolay yolu, şu dört değere dikkat etmektir: kesim, renk, karat, berraklık.
Tabii ki, pırlantayı yakından incelemeniz de gerekir ancak bu dört değer, pırlantanın kalitesini belirlemedeki ilk göstergelerdir.
Bir pırlanta için, bu dört değerin en önemlisi kesimidir. İyi kesilmiş bir pırlanta, renk ve berraklık eksiklerini daha az görünür kılar. İyi kesim bir pırlanta, daha parlak görüneceğinden, olduğu karat ağırlığından da daha büyük görünecektir.
Bu sebeple, pırlanta alırken standartlarınızı yüksek kesim kalitesine göre belirleyin.
#4: Pırlantalar, Pek Çok Şekilde Olabilir
Çoğu tüketici, yuvarlak elmasları tercih etse de, birçok farklı pırlanta şekli vardır ve bazı yuvarlak olmayan şekiller, diğerlerinin arasında göze çarpacak derecede güzeldir. Üstelik yuvarlak pırlantalara kıyasla, bu taşlarda indirim, daha fazla olur.
Bu yuvarlak olmayan şekillerin çoğu da, aslında aynı karat ağırlığında olmalarına rağmen, yuvarlaklardan daha büyük görünür. Bunun sebebi, esnek bir şekle ve diyagonal uzunluğa sahip olmalarıdır.
Yuvarlaktan sonra en popüler ikinci pırlanta şekli, kare prenses kesimidir. Oval ve armut kesimler de bu günlerde oldukça popülerdir. Eğer yuvarlak dışında bir kesim tercih ederseniz, özel şekil rehberlerine bakabilirsiniz.
#5: Karat, Fiyatı Görünümden Daha Çok Etkiler
Fiyatlandırmada, en büyük etken, karat ağırlığıdır. Bunun sebebi, karat başı pırlanta fiyatının ‘sihirli sayılar’ denen belirli oranlarda artması ve karat boyutlarının değerlenmesidir: 0.50 karat, 1.00 karat, 1.50 karat, 2.00 karat, 3.00 karat, 4.00 karat ve 5.00 karat.
Diyelim ki, belirli bir kalitedeki 0.50-karat pırlantanın fiyatı, karat başına 3600 dolar olsun. Bu demektir ki taşın maliyeti 1,800 dolar. Aynı kalitede bir tam karat pırlantanın 3.600 dolara mal olacağını varsayabilirsiniz. Oysa bir karatlık kıyaslamada, bu pırlantanın karat başına fiyatı 7.000 dolardır.
Karat ağırlığı arttıkça pırlantanın fiyatı da katlanarak artar. Bu kalitede 2 karatlık bir pırlanta, 14.000 dolar değil, 27.000 dolar ve karat başına fiyatı da 13,500 dolar olur!
Ancak, bir pırlantanın düz boyutu aynı şekilde artmaz. Aslında, yarım karatlık bir pırlantanın düz alanı, bir karatlık pırlantanın yarısından daha fazladır. Bu yüzden daha düşük karat ağırlığı seçmenin görünümden ziyade fiyata olan etkisi daha fazladır.
#6: Renk ve Berraklığı Basit Tutun
Renk ve berraklığın derecelendirme ölçekleri olsa da, biz bu pırlanta özelliklerini ‘iyi’ veya ‘iyi değil’ şeklinde düşünmenizi öneririz. Renk için; pırlanta ya renksiz görünür ya da görünmez. Berraklık için de aynı şekilde; pırlanta ya göze kusursuz görünür ya da görünmez.
Bu yaklaşımla, gözünüzün ayırt edemeyeceği renk veya berraklık kademeleri için çok fazla ödememiş olursunuz. Zira D ve H renkleri arasındaki farkı açıklayamıyorsanız, D rengindeki bir pırlantaya daha fazla ödemenin de bir anlamı yoktur. Aynı şekilde, pek çok SI1 pırlantası da kusursuz görünebileceğinden, Kusursuz (D) kalitesindeki bir pırlantaya da fazladan para ödemeye gerek yoktur.
James Allen’ın her iki pırlantası da, 1.30 karat ağırlığında ve kusursuz yuvarlak kesime sahip. Biri D renginde ve F berraklığında ve bedeli $19,290. Diğeri ise, H renginde ve SI1 parlaklığında ve bedeli $7,440. Bu taşları renklerine göre ayırt edebiliyor musunuz? 20X büyütüldüğünde, SI1 taşının merkezinde açık renkli bir kusur olduğunu görebilirsiniz. Ancak, eğer taşı, James Allen’ın sitesindeki büyütme araçlarını kullanarak normal görüş mesafesine uzaklaştırırsanız, taş oldukça berrak görünecektir.
#7: Yüzüğün Tasarımını Dikkate Alın
Nişan yüzüğü alırken, pek çok tüketici, yüzüğün yapısı ve diğer bileşenlerindense, ortasındaki taşını düşünür. Kuşkusuz, hiç kimse pırlantanın önemsiz olduğunu söyleyemez, ancak stilinize ve kişiliğinize uygun yüzük tasarımı, yüzüğü kullanırkenki hisleriniz açısından son derece önemlidir. Yüzüğün kendisi dahi, pırlantanızın görünümünü etkiler. İlk tasarımından itibaren her şey; metal rengi bile (beyaz, sarı, kırmızı) büyük bir rol oynar.
Dolayısıyla, nasıl bir tasarım istediğinizi belirleyin; düz mü; girift mi yoksa ikisinin arasında bir şey mi? Pek çok kimse, pave tekniğiyle pırlantalarla bezenmiş bir halkanın görünümünü sever. Bazıları daha basit ve haleli bir tasarım tercih eder. Minimalistler ve gelenekselciler, tek taş tasarımı tercih ederken, bazıları da çok parlayan bir tasarım seçebilir.
#8: Araştırmanızı, Pırlantayı Satın Almadan Önce Yapın
Herhangi bir şey almadan araştırma yapmak her zaman çok önemlidir. Eğer bir nişan yüzüğüne binlerce dolar harcayacaksanız, iyi görüneceğinden emin olmak ve hiçbir zaman fark edemeyeceğiniz bir kalite farkı için de çok fazla ödememek istersiniz.
Ancak, pek çok farklı etken, pırlantanın kalitesini etkiler. Ne kadar araştırma yaparsanız yapın, yıllarca tecrübe kazanmadığınız sürece, pırlanta uzmanı olmanızın imkanı yoktur. Şüphesiz, neyin güzel göründüğünü bilmek için uzman olmaya da gerek yoktur. Eğer önerilerimizi takip ederseniz, iyi bir pırlanta bulacağınız garantidir.
#9: Daima, Daima, Almadan Önce Görün
İlk kez pırlanta alacak olanlar için, satın alma sürecindeki mutluluğun anahtarı, iyi görünen bir pırlanta bulmaktan ibarettir. Pırlantanın performansını fiziksel olarak görmeden kaliteli mi yoksa fiyasko mu olduğunu bilemezsiniz. Bu yüzden, pırlantanızı nereden aldığınız çok önemlidir.
Eğer gerçek bir kuyumcudan alış veriş yapıyorsanız, taşınızı kolaylıkla inceleyebilirsiniz. Sadece kuyumcunun, size pırlantayı farklı açılardan ve istediğiniz ayarda büyüterek gösterdiğinden emin olmalısınız.
Online alacak bile olsanız, satın almadan önce yüzüğü görmeniz gerekmektedir.